Nafakanın Arttırılmasına Hükmolunmasına İlişkin Yargıtay Kararı

12. Hukuk Dairesi 2018/4430 E. , 2018/10013K

MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi

Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü :

Alacaklı tarafından, borçlu aleyhine … 1. Aile Mahkemesi’nin 16.07.2010 tarih ile 2010/237 Esas ve 2010/788 Karar sayılı nafaka ilamına dayalı olarak, aylık 600,00 TL tedbir nafakası (kesinleşme sonrası yoksulluk nafakası olmak suretiyle) alacağının tahsili için ilamlı takip başlatıldığı, takibin kesinleşmesinden sonra, alacaklının nafaka arttırım talebi nedeni ile yine … 1. Aile Mahkemesi tarafından verilen 30.04.2015 tarih, 2010/237 Esas ve 2010/788 Karar sayılı ilamı ile anılan nafakanın arttırılmasına hükmolunarak, aylık 750,00 TL yoksulluk nafakasının borçludan tahsiline karar verildiği ve borçluya aynı takip dosyası üzerinden 10.06.2015 tarihli icra emri gönderildiği, fakat; borçlunun; her ay düzenli ve eksiksiz ödeme yaptığı, anılan icra emrinde fazla hesaplanan nafaka bedeli olduğu şikayeti ile anılan ikinci icra emrinin iptalini talep ettiği, mahkemece; 15.02.2016 tarihli bilirkişi raporu hükme esas alınarak; şikayetin kısmen kabul ve kısmen reddine, … 7. İcra Müdürlüğünün 2010/12750 takip sayılı dosyası üzerinden düzenlenen icra emrinde fazladan talep edilen 1.877,48 TL yönünden iptali ile takibin toplam 9.573,63 TL yönünden devamına ve fazlaya ilişkin talebin reddine hükmolunduğu görülmektedir.

İİK’nun 33. maddesinde ise; “İcra emrinin tebliği üzerine borçlu yedi gün içinde dilekçe ile icra mahkemesine başvurarak borcun zamanaşımına uğradığı veya imhal veya itfa edildiği itirazında bulunabilir. İtfa veya imha iddiası yetkili mercilerce re’sen yapılmış veya usulüne göre tasdik edilmiş yahut icra dairesinde veya icra mahkemesinde veya mahkeme önünde ikrar olunmuş senetle tevsik edildiği takdirde icra geri bırakılır” hükmü düzenlenmiştir.

Somut olayda, hükme esas alınan bilirkişi raporunda; her ne kadar anılan takip dosyasında yer alan 10.06.2015 tarihli hesap tablosu da değerlendirmeye alınarak, uyuşmazlık konusu ödenmiş ve ödenecek nafaka miktarları tespit edilmiş ise de; anılan hesap tablosunda, hesap başlangıç tarihi 13.08.2010 tarihi olup, raporda belirtilen başlangıç tarihi 10.03.2010 ile aralarında ay farkı ve dolayısı ile ödeme farkı olduğu açıktır. Kaldı ki borçlunun dava dosyasına sunmuş olduğu banka dekontları ile takip dosyasına yapılmış olan ödemelerin kontrolü de sağlanmamıştır. Bu haliyle, icra dosyasındaki ödemeler dahi ayrı ayrı incelenip kontrolü sağlanmadan, sadece anılan hesap tablosu esas alınarak inceleme yapılıp sonuca ulaşılması, taraflar arasındaki uyuşmazlığın çözüme kavuşturulması açısından yetersiz görünmektedir.

O halde, mahkemece yapılması gereken, öncelikle; tarafların sunmuş oldukları tüm delillerin (banka dekontları ve sair yazılı belgeler), anılan mahkeme ilamları ve takip dosyasının da birlikte değerlendirilmesi ile nafaka alacağının arttırılmasına kadar yapılmış ödemelerin ayrı olarak tespiti ve ortaya çıkan sonuç ile iptali istenen 10.06.2015 tarihli icra emrinde yazılı nafaka alacağının uyuşup uyuşmadığının belirlenmesi ile gerektiğinde Yargıtay denetimine elverişli, hükme esas alınabilecek sıhhatte bilirkişiden ek rapor istenmesi ile oluşacak sonuca göre hüküm kurulması gerekir iken, yazılı şekilde, eksik incelemeye dayalı hüküm tesisi isabetsizdir.

SONUÇ : Borçlunun temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK’nun 366. ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 17/10/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi. Nafakanın Arttırılmasına Hükmolunmasına İlişkin Yargıtay Kararı