Emsal Kararlar paylaşımlarımız kapsamında bugün Tokat ilinin önde gelen hukuk bürosu Gülsün Hukuk olarak sizlere “Orman Kadastrosu Sınırları İle Alakalı Yargıtay Kararı” konusuna dair bu içeriği paylaştık. Hemen inceleyebilir ve benzer hususlar için bizden destek alabilirsiniz.

7. Ceza Dairesi 2021/15538 E. , 2021/18001 K.

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : 6831 sayılı Yasaya muhalefet

HÜKÜM : Sanığın ilk eylemi nedeniyle beraatine, ikinci eylemi nedeniyle hükümlülük, erteleme

Yerel mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun süresi, kararın niteliği ve suç tarihine göre dosya okunduktan sonra Türk Milleti adına gereği görüşülüp düşünüldü;

Katılan sıfatını alabilecek surette suçtan zarar gören, CMK’nun 260/1. maddesi uyarınca hükmü temyize hakkı olan ve katılma talebi hakkında karar verilmeyen Orman İdaresi’nin CMK’nun 237/2. maddesi uyarınca davaya katılmasına karar verilerek yapılan incelemede;

1-Sanığın aynı orman bölmesi sınırları içinde, 116 ada 100 ve 101 nolu tarla vasıflı parsellerin doğusunda ve batısında orman sayılan yerde gerçekleşen işgal ve faydalanma eylemi nedeniyle aynı gün düzenlenen suç tutanakları üzerine 6831 sayılı Kanununa muhalefet iddiası ile iki ayrı dava açılarak birleştirildiği ve mahkemece sanığın işgal eyleminin tek eylem şeklinde gerçekleştiği kabul edildiği halde sanığın beraati ile mahkumiyetine karar verilmesi,

2-Mahallinde yapılan keşif sonucu orman bilirkişisi tarafından düzenlenen raporda suça konu yerde orman kadastrosu bulunmadığının ve açma yapıldığının tespiti karşısında, mahkemece işgal eyleminin kesinleşmiş orman kadastrosu sınırları içinde gerçekleştiğinin kabulü ile 6831 sayılı Kanunu 93/2. maddesinin uygulanmasına karar verilmesi anlaşılmakla; kesinleşmiş orman kadastrosu bulunmayan orman sayılan yerde 6831 sayılı Kanunun 93/2. maddesinin uygulama şartları açısından işgal ve faydalanmanın yeniden tarla açma veya yanmış orman sahasında gerçekleşip gerçekleşmediğinin tespiti ile sonucuna göre sanığın hukuki durumunun tayinin gerektiğinin gözetilmemesi,

3-Yargılama giderleri ile ilgili olarak, 5271 sayılı CMK’nun 324. maddesinin 2. fıkrasında “Hüküm ve kararda yargılama giderlerinin kimlere yükletileceği gösterilir.” şeklindeki açık hükmü ile Yargıtay İçtihadı Birleştirme Genel Kurulu’nun 26/05/1935 gün ve 111/7 sayılı “yargılama giderleri hükmün tamamlayıcı parçası olduğundan ilamlarda açıklanmalı, kime yükletileceği belirtilmedir” ve yine Yargıtay İçtihadı Birleştirme Genel Kurulu’nun 02/05/1966 gün ve 4/3 sayılı “tefhim edilmekle hükmün esasını oluşturan kısa kararda yargılama giderinin miktarı ve kime ne miktarda yükleteceği belirtilerek, sanığın yükümlülüğü öğrenmesinin sağlanması ve bu sayede sanığın yargılama giderlerine karşı temyiz davası açıp açmama hususunda karar verme olanağı tanınması gerektiğini” belirten kararları karşısında, hükmün esasını oluşturan kısa kararda, sanığın yükümlülüklerini öğrenmesi ve buna göre yargılama giderleri yönünden temyiz yoluna başvurup başvurmayacağı hususunda karar vermesine imkan tanımak için, yargılama giderlerinin kime yükleneceğinin ve bu yükümlülüğün ne miktarda olacağının belirtilmesi gerektiği gözetilmeksizin, kısa kararda yargılama gideri net olarak tespit edilmeden gerekçeli kararla birlikte sanık aleyhine yargılama giderine hükmolunması suretiyle çelişki oluşturulması,

Kanuna aykırı, katılan vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün 5320 sayılı Kanunun 8/1.maddesi gereğince yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK’nun 321.maddesi uyarınca isteme aykırı olarak BOZULMASINA, 22/12/2021 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.

Orman Kadastrosu Sınırları İle Alakalı Yargıtay Kararı içeriğini sizlerle paylaştık.