Malın Tasfiyesine Engel Olmak Emsal Karar içeriği sizlerle. Hemen web sitemizden inceleyebilir ve TOKAT ili ve çevresindeki benzer hususlar için bizi arayabilirsiniz.
T.C.
İSTANBUL
1.ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2018/485 Esas
KARAR NO : 2019/970 Karar
DAVA : Menfi Tespit
DAVA TARİHİ : 27/12/2013
KARAR TARİHİ : 04/12/2019
Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA/
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacı ve davalının … 13. Aile Mahkemesi’nin … Esas sayılı dosyası ile boşandıklarını, boşanmanın sonucu olarak malların tasfiyesi ve edinilmiş mallara katılma ile ilgili mal rejimine göre paylaştırılmasına yönelik müvekkili tarafından … 13. Aile Mahkemesi’nin … Esas sayılı dosyası ile dava açıldığını, bu davada davalı adına kayıtlı olan dairenin hukuki mal rejimine göre tasfiyesinin istenildiğini, ancak davalının boşanma davasını açarken adına kayıtlı dairenin tasfiye edileceğini anlayarak dayısı olan … adına senet düzenlediğini ve bu senetleri … 2. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası ile icra takibine koyarak taşınmaz üzerine haciz konulduğunu, yapılan bu işlemin muvazaalı olduğunu, malın tasfiyesine engel olmak ve müvekkilinin taşınmazdan sahip olduğu hakları boşa çıkarmak amacıyla yapılmış bir işlem olduğunu, taşınmazın alındığı yılın 2005, icra işleminin başladığı tarihin 2010 olduğunu, icra takibinin boşanma davasından 15 gün sonra işleme konulduğunu, bunun da takibe konu bonoların sonradan düzenlendiğini açık bir şekilde gösterdiğini, daha önce açılmış olan davalarda dinlenen tanıkların davalının beyanlarının aksini söylediklerini, taşınmazın davalı ile beraber alındığını ve taksitlerinin çalışarak ödendiğini beyan ettiklerini, taşınmaz üzerine konulan haczin ve yapılan takibin boşanma davası ile beraber yapılması, takibe konu evrakların sonradan düzenlenebilir olması, davalı tanıklarının davalı anlatımlarının tam aksi yönde beyanda bulunmaları ve takibin yaklaşık 3,5 yıl önce yapılmış olmasına rağmen herhangi bir şekilde satış işleminin gerçekleşmemiş olmasının zaten evin taksitli olarak alındığı ve taksitlerinin ödendiği esnada hem davalının hem davacının beraber çalışıyor olması göz önüne alındığında yapılan haciz işleminin muvazaalı olarak yapıldığını açıkça gösterdiğini, müvekkilini zarara uğratmak amacıyla muvazaalı olarak açılan takipte borçlu olmadığının tespiti ile taşınmaz üzerine konulan haczin kaldırılmasına, dava masraf ve ücreti vekaletin davalı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA/
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; haksız ve hukuka aykırı davanın reddine, …’ın davaya dahil edilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE/
Dava, muvazaa nedeniyle davalının … 2. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı takip dosyasına konu alacak nedeniyle davalı … Kuş’un dahili dava edilen …’a borçlu olmadığının tespiti davasıdır.
Davacı tarafından dava her ne kadar muvazaa nedeniyle borçlu olmadığının tespiti ve takibe konu alacak nedeniyle yine davalı … adına kayıtlı taşınmaz üzerine konulan haczin kaldırılmasını talep ve dava etmiş ise de hakim tarafların davayı nitelendirmesi ile bağlı olmayıp Türk Hukuku’nu resen uygulamakla yükümlü olduğundan ve bu kapsamda açılmış olan davanın 2004 sayılı İİK m.277 v.d. maddelerinde düzenlenen tasarrufun iptali niteliğinde olduğundan ve bu nitelikteki bir davada dava neticeleninceye kadar davacının geçici veya kati haciz vesikasını dava dosyasına ibraz etmesi dava şartı niteliğinde olduğundan ve davacının da bu yönde bir belgeyi sunmadan hatta davalının aczinin söz konusu olduğu ve takip konusu edilmiş bir alacağı dahi olmadan işbu davayı açtığı anlaşıldığından hukuki yarar dava şartı yokluğundan davanın reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
Hukuki yarar dava şartı yokluğundan davanın REDDİNE,
Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi gereğince alınması gereken 44,40 TL maktu karar harcının peşin yatırılan 1.024,65 TL harçtan mahsubu ile bakiye 980,25 TL harcın kararın kesinleşmesi ve talep halinde davacıya iadesine,
Davalı lehine karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince red edilen miktar üzerinden hesaplanan 2.725,00 TL maktu vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
Taraflarca yatırılan bakiye gider avansının kararın kesinleşmesi halinde yatırana iadesine,
Taraf vekillerinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi’nde İSTİNAF yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup anlatıldı. 04/12/2019