HAGB Denetim Sürecinde Suç İşleme Yargıtay Kararını incelemeniz için sitemizde sizlerle paylaştık. Benzer durumlarda Gülsün Hukuk firmasından destek alabilmek için telefon numaralarımızı aramanız yeterli olacaktır.

11. Ceza Dairesi 2020/7173 E. , 2021/13032 K.

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Özel belgede sahtecilik

5271 sayılı CMK’nin 231/8-son cümlesi uyarınca, hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının kesinleştiği 31.12.2013 tarihinden, denetim süresi içinde ikinci suçun işlendiği 23.12.2014 tarihine kadar dava zamanaşımının durduğu gözetilerek yapılan incelemede;

1)Sanığın denetim süresi içerisinde kasıtlı bir suç işlediğinden bahisle ihbarda bulunulması üzerine, 5271 sayılı CMK´nin 231/11. maddesi gereğince hükmün açıklanmasına karar verilmiş ise de; ihbara konu Çanakkale 3. Asliye Ceza Mahkemesi’nin 26.05.2015 tarihli 2015/129 Esas ve 2015/310 Karar sayılı ilamının, 556 sayılı Markaların Korunması Hakkında Kanun Hükmünde Kararname´nin 5833 sayılı Kanun´un 3. maddesi ile değiştirilen 61/A-1 maddesinde düzenlenen başkasına ait marka hakkına iktibas suretiyle tecavüz oluşturan malı satışa arz etmek suçuna ilişkin olduğu ve 5271 sayılı CMK´nin 253. ve 254. maddeleri gereğince uzlaşma kapsamına alındığının anlaşılması karşısında; TCK´nin 2. ve 7. maddeleri de gözetilerek, söz konusu ilama ilişkin uzlaştırma işlemi yapılıp yapılmadığı mahkemesinden sorularak, uzlaşmanın sağlanması halinde sanığın güncel adli sicil kaydında ihbara konu olabilecek başkaca ilamların bulunup bulunmadığı da değerlendirilmek suretiyle sonucuna göre sanığın hukuki durumunun değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,

2)Kabule göre de;

a-Suç tarihinden sonra 19.02.2014 tarih ve 28918 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak aynı gün yürürlüğe giren 6518 sayılı Kanun´un 104 ve 105. maddeleri ile değişik 5809 sayılı Elektronik Haberleşme Kanunu´nun 63. maddesinin 10. fıkrası ile yaptırıma bağlanan 56. maddesinin 4. fıkrasındaki “Kişinin bilgisi ve rızası dışında işletmeci veya adına iş yapan temsilcisi tarafından abonelik tesisi, işlemi veya elektronik kimlik bilgisini haiz cihazların kayıt işlemi yapılamaz ve yaptırılamaz, bu amaçla gerçeğe aykırı evrak düzenlenemez, evrakta değişiklik yapılamaz ve bunlar kullanılamaz” ve 5. fıkrasındaki “Gerçeğe aykırı evrak düzenlemek veya değiştirmek suretiyle kişinin bilgi ve rızası dışında tesis edilmiş olan abonelikler kullanılamaz.” hükümleri karşısında, sanığın eyleminin özel hüküm niteliğinde bulunan ve lehe olan 5809 sayılı Elektronik Haberleşme Kanunu´nun 56. maddesindeki suçu oluşturduğu ve sanığa ön ödeme önerisinde bulunularak sonucuna göre hüküm kurulması gerektiği gözetilmeden “özel belgede sahtecilik” suçundan hüküm kurulması,

b-Sanığın eylemine uyan 5809 sayılı Elektronik Haberleşme Kanunu´na aykırılık suçunda ön ödemenin gerçekleşmemesi halinde; hükümden sonra 16/03/2021 tarih ve 31425 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren Anayasa Mahkemesinin 14/01/2021 tarihli 2020/81 Esas ve 2021/4 sayılı kararı ile 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’na 17/10/2019 tarihli 7188 sayılı Kanun‘un 31. maddesiyle eklenen geçici 5. maddesinin (d) bendinde yer alan “hükme bağlanmış” ibaresinin “basit yargılama usulü” yönünden Anayasa’ya aykırı bulunarak iptal edilmiş olması karşısında, mahkemece sanık lehine sonuç doğurabilecek nitelikteki “basit yargılama usulünün“ uygulanma şartları yönünden sanığın hukuki durumunun yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,

c- Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 tarihli, 2014/140 Esas ve 2015/85 Karar sayılı iptal kararının 5237 sayılı TCK´nin 53. Maddesinine ilişkin uygulamada gözetilmemesi,
Yasaya aykırı, Cumhuriyet savcısının ve sanığın temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görüldüğünden, 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK´nin 321. maddesi uyarınca hükmün BOZULMASINA, 21.12.2021 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.