8. Ceza Dairesi 2021/134 E. , 2021/17642 K.
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Başkasına ait kimlik veya kimlik bilgilerini kullanma
Gereği görüşülüp düşünüldü:
5237 sayılı TCK.nın 268/1. maddesinde düzenlenen başkalarına ait kimlik veya kimlik bilgilerini kullanma suçunun oluşabilmesi için işlediği suç nedeniyle kendisi hakkında soruşturma ve kovuşturma yapılmasını engellemek amacıyla, başkasına ait kimlik veya kimlik bilgilerinin kullanılarak soruşturma ve kovuşturma işlemlerinin kimlik bilgileri verilen mağdur hakkında yapılmasına neden olunması gerekir. Bir adli soruşturma ya da kovuşturma işlemi olmaksızın kimlik bilgilerinin gizlenmesi amacıyla başkalarına ait kimlik bilgilerinin kullanılması ve verilen kimlik bilgilerine göre resmi belge düzenlenmesi halinde TCK.nın 206. maddesinde düzenlenen resmi belgenin düzenlenmesinde yalan beyanda bulunma suçu oluşur.
Bu kapsamda somut olay incelendiğinde; … ili … ilçesinde bulunan bir ikamete yönelik kolluk görevlilerine yapılan ihbar üzerine araştırma sonucu ikamette yakalanan ve kullanmak için uyuşturucu madde bulundurmak suçundan şüpheli olarak ifadesini alan kolluk görevlilerine kendisini mağdur … olarak tanıtan ve adı geçenin kimlik bilgilerini veren sanıkla ilgili kullanmak için uyuşturucu madde bulundurmak suçundan yürütülen ve soruşturma aşamasında tefrik edilen Küçükçekmece Cumhuriyet Başsavcılığı’nın 2016/4466 soruşturma dosyasının akıbetine dair dosya içerisinde herhangi bir bilgi veya belgenin bulunmadığının anlaşılması karşısında; bu soruşturma dosyasının akıbetinin araştırılıp anılan suçtan soruşturma sonucunda kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verilmesi ya da yapılan kovuşturma sonucunda sanığın beraat ettiğinin tespiti halinde işlenmiş bir suçtan söz edilemeyeceğinden ve TCK.nın 206/1. maddesinde yazılı suçun oluşacağı cihetle, varsa ilgili dosya getirilip onaylı örneği denetime olanak verecek biçimde dosya arasına konulması, mahkemece belirtilen araştırma yapıldıktan sonra sanığın hukuki durumunun tayin ve takdiri gerekirken eksik araştırma ile yazılı şekilde hüküm kurulması,
Kabule göre de;
1- Dosya ve UYAP sistemi üzerinden yapılan incelemede; sanık hakkında başkasına ait kimlik bilgilerini kullanma suçundan temyize konu Küçükçekmece 4. Asliye Ceza Mahkemesi’nin 2016/190 Esas, 2016/783 Karar sayılı dosyasında suç tarihinin 07.01.2015, iddianame tarihinin ise 29.01.2016 olduğu, sanığın aynı mağdura ait kimlik bilgilerini kullanma suçundan Küçükçekmece 14. Asliye Ceza Mahkemesi’nin 2015/767 Esas, 2016/230 Karar sayılı dosyasında suç tarihinin 14.04.2015, iddianame tarihinin ise 09.05.2015 olduğu,bu dosyada da sanık hakkında mahkumiyet kararı verildiği, bu kararın sanık tarafından temyiz edildiği ve Dairemizin 2020/13975 Esas sırasında kayıtlı olduğu anlaşılmakla her iki dosyanın birlikte incelenmesinde; sanığın hukuki kesinti gerçekleşene kadar eylemlerinin ayrı ayrı suçları oluşturmayacağı, suç ve iddianame tarihi göz önüne alınarak sanık hakkında zincirleme suç hükümleri uygulanması gerektiği, mükerrer cezalandırılmanın önlenmesi açısından, öncelikle söz konusu dosyanın getirtilip davaların birleştirilmesi sonucuna göre sanığın hukuki durumunun tayin ve takdiri gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması,
2- Gerekçeli karar başlığında suç adının “başkasına ait kimlik veya kimlik bilgilerinin kullanılması” yerine “iftira” olarak gösterilmesi,
Yasaya aykırı, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken CMUK.nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 15.09.2021 gününde oybirliğiyle karar verildi.