Anlaşmalı Boşanma Protokolü Emsal Karar başlıklarının bulunduğu bu içeriği inceleyebilir ve aklınıza takılan tüm hususlar için çekinmeden Gülsün Hukuk Bürosu avukatlarına sitedeki telefon numaralarından ulaşabilirsiniz.

T.C. Ankara Batı ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2021/871 Esas – 2022/248
T.C.
ANKARA BATI
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ KARAR
TÜRK MİLLETİ ADINA
ESAS NO : 2021/871 Esas
KARAR NO : 2022/248
DAVA : Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 30/10/2021
KARAR TARİHİ: 10/03/2022
K.YAZIM TARİHİ : 16/03/2022
Yukarıda tarafları yazılı davanın mahkememizce yapılan açık yargılaması sonunda;

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:

DAVA :
Davacı vekili; müvekkili ile eski eşi …dan arasında görülen Çorum …. Aile Mahkemesi’nin … E. Sayılı boşanma dosyası ve Ankara Batı …. Aile Mahkemesi’nin … E. Sayılı mal paylaşımı dosyalarında … tarafından talep edilmesi dolayısıyla adli yardımdan her iki dosya için ayrı ayrı avukatlar tayin edildiğini, avukatlar tarafından yukarıda dosya numarası ve mahkemesini belirtilen davalar açılmış olup, müvekkili ile eski eşi … anlaşmalı boşanma kararı aldıkları için aralarında protokol düzenlendiğini, düzenlenen bu protokolün Çorum …. Aile Mahkemesi’nin … E. Sayılı dosyasına ibraz edildiğini ve dosyanın karara çıktığını, ardından boşanmanın devamı niteliğinde olan Ankara Batı …. Aile Mahkemesi’nin … E. Sayılı dosyası da tarafların talebi üzerine kapatıldığını, hali hazırda her iki dosyanın da kesinleştiğini, ancak davalı avukatın müvekkilinden yaptığı hukuki yardımın karşılığı olarak para talep ettiğini ve iş bu davaya konu senedi düzenlediklerini, ancak sosyal ekonomik durumu müsait olmayan kişiye talebi doğrultusunda adli yardımdan görevlendirilen avukatın taraflardan hukuki yardımının karşılığı olduğundan bahisle ücret talep edilmesinin açıkça hukuka aykırı olup, verdiği hizmetin bakanlık ve baro tarafında karşılandığının aşikar olduğu bir durumda müvekkilinden senet alınması ve bahse konu senedi icra takibine konu edinmesinin kötü niyetli bir durum olduğunu, hal böyle olunca müvekkilinin davalıya olmayan bir borcun ödemesini yapması gerektiği için zor duruma düştüğünü, müvekkilinin hesaplarına bloke konduğunu, hatta mevduat haczi yapıldığını, müvekkilinin aynı zamanda tacir olup, … Ltd. Şti.’nin sahibi olduğunu, öte yandan meslek etiği gereği kendinin görevlendirildiği adli yardım tarafından alınan işlerde müvekkili ya da dosyanın diğer tarafından herhangi bir ücret talep edilmesi açıkça kötü niyet göstergesi olup, davalı aleyhine kötüniyet tazminatına hükmedilmesi gerektiğini, zira müvekkilinin davalıya kendisinin zaten yapmış olduğu hukuki yardıma karşılık bakanlıktan adli yardım ödemesini aldığını, bu parayı kendisinden talep etmesinin doğru olmadığını mesaj yolu ile iletmiş olmasına rağmen iş bu dosyaya konu icra takibinin yapıldığını beyan ederek, davalı tarafından yine müvekkili yanıltarak alınan senetten kaynaklı müvekkilinin davalıya herhangi bir borcunun olmadığının tespitine, tamamen kötüniyetli olarak icra takibine konu edilen senet dolayısıyla İİK gereği davalının %20’den az olmamak şartıyla kötü niyet tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

CEVAP :
Davalı vekili; dava konusu senedin avukatlık ücreti gereği alınmış olduğundan işbu davada tüketici mahkemesinin görevli olduğunu, bununla birlikte; dava şartı olan arabuluculuk başvurusu da yapılmadan dava açılmış olup davanın usulden reddine karar verilmesi gerektiğini, … Barosu Adli Yardım Merkezi’ne davacının eski eşi …dan tarafından yapılan başvuru üzerine … numaralı dosya ile mal paylaşımı davası kapsamında müvekkili …’ya görevlendirme yapıldığını, müvekkilinin; …’ı ofisine çağırarak gerekli görüşmeyi gerçekleştirmiş, Ankara Batı …. Aile Mahkemesi’nin … E. sayılı dosyasında davasını açmış ve davacının davaya konu 3 adet taşınmazına tedbir koydurduğunu, davacının, müvekkilinin açmış olduğu katılma alacağı davası sonrasında … vasıtasıyla müvekkiline birçok hukuki mesele ilettiğini ve müvekkilinin de kendi müvekkilinin hakkını korumak suretiyle davacıya hukuki destek verdiğini, taraflar arasında … vasıtasıyla yapılan görüşmeler neticesinde şartlarda anlaşıldığını ve müvekkili tarafından adli yardım kapsamında da kendi vazifesi olmadığı üzere, ücreti karşılığında anlaşmalı boşanma protokolü hazırlandığını ve söz konusu protokolün Çorum …. Aile Mahkemesi’ne sunulduğunu, protokol gereği müvekkilinin, davacıdan …’ın haklarını sonuna kadar korumak amacıyla eşi için 01.06.2022 vadeli 550.000,00 TL bedelli bir senet doldurmasını talep ettiğini ve davacının da bu senedi doldurarak eşine verdiğini, gerek katkı payı alacağı davası gerekse de …’ya görevlendirme yapılmayan ve başka bir ilde görülen boşanma davasında müvekkilinin protokolü hazırlayarak taraflara hukuki destek sağlamış olması nedeni ile de müvekkilinin vekalet ücretine hak kazandığını, zira tarafların anlaşmalarının da bu yönde olduğunu, davacının tüm işlemlerini hukuka uygun olarak bitirmesine yardımcı olan müvekkilinin yoğun mesaisi ile davacının taşınmazlarının tedbirlerinin kalktığını ve davacının taşınmazlarını sattığını, ancak ödeme günü gelmesine rağmen davacının borcu karşılığında verdiği senedi ödemekten vazgeçtiğini ve müvekkilini tehdit ederek senedini geri istediğini, davacının borcunun olmadığı iddiasının hukuka aykırı olduğunu, alacak senede müstenit olduğundan borcun olmadığına dair ispat yükünün davacıda olduğunu, davacının kötü niyet tazminatına mahkum edilmesi gerektiğini beyan ederek, davanın reddine, davacının asıl alacak üzerinden %20 kötüniyet tazminatına mahkûm edilmesine karar verilmesini talep etmiştir.

GEREKÇE :
Dava, Ankara Batı İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı takip dosyası ile başlatılan icra takibine konu senet sebebiyle davacının davalıya borçlu olmadığının tespiti istemine ilişkindir.

Mahkememizce dilekçeler teatisi aşamasının tamamlanması akabinde 06/01/2022 tarih saat 11:05’e ön inceleme duruşma günü verildiği, duruşma gününü bildirir davetiyenin davacı vekiline 27/11/2021 tarihinde e-tebligat ile tebliğ edilmesine rağmen davacı asil veya davacı vekili 06.01.2022 tarihli ilk oturuma iştirak etmemiş ve geçerli bir mazeret de bildirmediğinden dava HMK 150. maddesi uyarınca işlemden kaldırılmıştır. Davacı vekilinin 08/02/2022 tarihli dilekçesiyle davayı yenilediği görülmüş olup 1 ay geçtikten sonra dava yenilendiğinden harçlarını yatırması için davacı vekiline tebligat çıkartılmış, bunun üzerine harçlar yatırılmış olmakla davanın yenilenmesi ile duruşmanın 10/03/2022 tarih saat 10:40’a bırakılmasına karar verilmiş, duruşma gününü bildirir davetiyenin davacı vekiline 19/02/2022 tarihinde e-tebligat ile tebliğ edilmesine rağmen davacı 10.03.2022 tarihli duruşmaya katılmamış ve geçerli bir mazeret de bildirmemiştir. Bu itibarla davacı yan davasını ikinci kez takipsiz bırakmıştır. Davanın basit yargılamaya tabi olması karşısında, HMK 320/4. maddesi uyarınca, ilk defa yenilenmesinden sonra tekrar takipsiz bırakılan davanın, bu aşamada açılmamış sayılmasına karar vermek gerektiği açıktır. Davanın ikinci defa takipsiz bırakıldığı 10.03.2022 tarihinden geçerli olmak üzere açılmamış sayılmasına karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;

1-Davanın basit yargılama usulüne tabi olduğu ve dosyanın ikinci kez takipsiz bırakıldığı anlaşılmakla, DAVANIN AÇILMAMIŞ SAYILMASINA,

2-Alınması gereken 80,70TL harcın, peşin alınan 512,33TL harçtan mahsubu ile artan 431,63TL harcın, yine yenileme sonucu yatırılan 512,33TL harçtan alınması gereken 80,70TL harcın mahsubu ile artan 431,63TL harcın talep halinde ve karar kesinleştiğinde davacı yana iadesine,

3-Davacı tarafından sarf edilen yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına, bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,

4-Davalının kendisini vekil ile temsil ettirdiği görülmekle karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’nin 7/1. maddesi gereğince kararın ön inceleme aşaması tamamlanmadan verilmesi nedeniyle, 2.550,00TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya ödenmesine,

Dair, davalı …’nın yüzüne karşı, kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize sunulacak, yahut mahkememize gönderilmek üzere bir başka mahkemeye ibraz edilecek bir dilekçeyle başvuru yapılmak suretiyle, Ankara Bölge Adliye Mahkemeleri ilgili Hukuk Dairesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere karar verildi.10/03/2022