5015 sayılı Kanuna Muhalefet Yargıtay Kararı sitede sizlere sunuldu. İçeriğe göz atmanızın ardından benzer hususlar için hukuki desteği bizlere sunabilirsiniz.
15. Ceza Dairesi 2014/5099 E. , 2016/2579 K
MAHKEMESİ : Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : 5015 sayılı Kanuna Muhalefet, suç işlemek amacıyla örgüt kurma
5015 Sayılı Kanuna Muhalefet ve suç işlemek amacıyla örgüt kurma suçlarından sanıklar …. ile ….’nun mahkumiyetine ve nitelikli dolandırıcılık suçundan sanık …..’in beraatine ilişkin hükümler, sanıklar müdafiileri tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Sanıklar…… hakkında hükmolunan cezaların miktarına nazaran, sanıklar müdafiilerinin duruşmalı inceleme talebinin 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi de gözetilerek CMUK’un 318. maddesi uyarınca reddine karar verilerek ve sanık ……’in, CMK’nın 223/2-e maddesi kapsamında verilen delil yetersizliğinden beraat kararını temyiz etmede hukuki yararının bulunması nedeniyle bu hususta ret isteyen tebliğnamedeki düşünceye iştirak edilmeyerek yapılan incelemede;
Sanıklar …….un ticari faaliyetleri çerçevesinde piyasaya katkılı akaryakıt satmak amacıyla suç örgütü kurdukları, bu kapsamda sahibi oldukları ….. Şirketinde kullanılmak üzere satın aldıkları madeni yağları benzin ve mazot gibi akaryakıt ürünlerine karıştırarak kendilerine ait benzin istasyonları vasıtasıyla piyasaya sürdükleri, yine anlaştıkları diğer sanıklara ait benzin istasyonlarına çalışanları vasıtasıyla sattıkları, bu şekilde sanıkların üzerlerine atılı suçları işlediklerinin iddia edildiği olayda,
1-Sanıklar…… hakkında suç işlemek amacıyla örgüt kurma suçlarından verilen mahkumiyet hükümleri ile sanık ….. hakkında nitelikli dolandırıcılık suçundan verilen beraat hükmüne yönelik temyiz itirazlarının incelemesinde;
Mahkemenin sanık ……’in üzerine atılı suçu işlediğine dair mahkumiyetine yeterli delil bulunmadığı gerekçesine dayanan beraat hükmünde ve sanık savunması, katılan ile tanık ifadesi, bilirkişi raporları ve tüm dosya kapsamına göre suç işlemek için örgüt kurma suçunun sanıklar …… tarafından işlendiği sabit olmakla bu gerekçelere dayanan mahkumiyet hükümlerinde bir isabetsizlik bulunmamıştır.
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanıklar müdafiilerinin temyiz itirazlarının reddiyle hükümlerin ONANMASINA,
2-Sanıklar …… hakkında 5015 sayılı kanuna muhalefet suçundan verilen mahkumiyet hükümlerine yönelik temyiz itirazlarının incelemesinde;
a- Sanıklar …… yönünden yapılan incelemede; sanıkların üzerlerine atılı eylemlerin kaçaklık suçunu oluşturduğu dikkate alınarak suç tarihinde yürürlükte olan 4926 sayılı Kaçakçılıkla Mücadele Kanunu ile suç tarihinden daha sonra yürülüğe giren 5015 ve 5607 sayılı Kanunların ilgili bütün hükümlerinin olaya uygulanıp, leh ve aleyhteki hükümleri ayrı ayrı ele alınarak, ortaya çıkan sonuçların birbiriyle karşılaştırılması suretiyle lehe Kanun’un tespiti gerekirken, suç tarihinden sonra yürürlüğe giren 5015 sayılı yasa ile 5237 sayılı TCK’nın 158/1-e ve 158/1-h maddelerinin karşılaştırılarak 5015 sayılı Kanunun hükümlerinin lehe olduğundan bahisle yazılı şekilde mahkûmiyet hükmü kurulması,
b- Sanık …… yönünden yapılan incelemede; sanığın aşamalarda değişmeyen ifadesinde atılı suçlamaları kabul etmemesi, yetkilisi olduğu ….. isimli petrol istasyonundan alınan numuneler üzerinde …..araştırma merkezi tarafından düzenlenen analiz raporlarında numunelerin standartlara uygun olduğunun belirtilmesi, sadece telefon görüşmelerinin başka bir delille desteklenmemesi nedeniyle mahkumiyete esas alınamayacağının anlaşılması karşısında, sanığın atılı suçtan beraatine karar verilmesi gerektiği gözetilmeden, yazılı şekilde mahkumiyete hükmolunması,
c-) Sanık ….. yönünden yapılan incelemede; sanığın aşamalarda değişmeyen ifadesinde atılı suçlamaları kabul etmemesi, işletmecisi olduğu … isimli petrol istasyonundan alınan numuneler üzerinde … …. araştırma merkezi tarafından düzenlenen analiz raporlarında numunelerin standartlara uygun olduğunun belirtilmesi karşısında, telefon görüşmelerinin suçun sübut bulduğuna yönelik başkaca somut delillerle desteklenmeden ve sanığın mahkumiyetine ilişkin delilerin nelerden ibaret olduğunun karar yerinde tartışılmadan gerekçesiz olarak yazılı şekilde mahkumiyete hükmolunması,
Kanuna aykırı olup, sanıklar müdafiilerinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görüldüğünden 5320 sayılı Kanun’un 8. maddesi gereğince halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi uyarınca hükümlerin BOZULMASINA, 17.03.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.