Vasiyetnamenin İptali Yargıtay Kararı sitemizde siz değerli ziyaretçilerimiz ile paylaşılmıştır. Kurumsal internet sitemizden tapu iptali, tapu tescil, tazminat ve vasiyetnamenin iptali davaları ile ilgili bilgileri edinebilirsiniz. Akabinde Tokat ili sınırlarında yada komşu illerde görülecek olan benzer davalarınız için uzman avukatlarımızdan anında destek alabilirsiniz.
1. Hukuk Dairesi 2019/2922 E. , 2021/2879 K.
MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
DAVA TÜRÜ : VASİYETNAMENİN İPTALİ, TAPU İPTALİ VE TESCİL-TAZMİNAT-TENKİS
Taraflar arasında birleştirilerek görülen davada;
Asıl davada davacılar …; mirasbırakan …’ın 23.02.2006 tarihinde davalılar …ve … lehine belirli mal vasiyetinde bulunduğunu, anılan vasiyetnamenin … 1. Sulh Hukuk Mahkemesinin 2006/877 Esas sayılı dosyası ile açıldığını, murisin bu vasiyeti ile 12.05.1999 tarihinde yapılan ilk vasiyetini değiştirdiğini, mirasbırakanın ikinci vasiyetnameyi tanzim ettiği tarihte 88 yaşında olup, fiil ehliyetini haiz bulunmadığını, 10 yıldır davalı …’ün bakım ve gözetimi altında olan murisin onun etki ve telkinleri ile vasiyetnameyi düzenlediğini, yine mirasbırakanın mirasçıdan mal kaçırmak amacıyla 495, 496, 471, 321, 330, 600, 8 parsel sayılı taşınmazlar ile … …plaka sayılı araçlarını satış ve bağış suretiyle davalılara temlik ettiğini, davalıların da aralarında muvazaalı devirler yaptıklarını, saklı paylarının da ihlal edildiğini ileri sürerek ehliyetsizlik nedeniyle vasiyetnamenin iptaline, olmadığı taktirde tenkisine, muris muvazaası nedeniyle tapu ve araç kayıtlarının iptali ile miras payları oranında adlarına tesciline, olmadığı taktirde bedellerinin tahsiline, bu da olmadığı taktirde tenkisine karar verilmesini istemişler, bozma kararından sonra aşamada 495 ve 496 parsel sayılı taşınmazlar yönünden ve … plaka sayılı araçlar yönünden davadan feragat etmişlerdir.
Birleştirilen 2007/399 Esas sayılı davada davacı …; asıl davadaki iddialar gibi muris …’ın 23.02.2006 tarihinde tanzim ettiği vasiyetnamenin ehliyetsizlik nedeniyle iptaline karar verilmesini istemiştir.
Birleştirilen 2007/448 Esas sayılı davada davacı …, mirasbırakan …’ın 194 ada 13 parsel sayılı taşınmazını bir kısım davalıların murisi olan oğlu …’a satış suretiyle temlik ettiğini, temlikin mirasçıdan mal kaçırmak amaçlı ve muvazaalı olduğunu ileri sürerek tapu kaydının iptali ile terekeye döndürülmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Birleştirilen 2007/543 Esas sayılı davada davacılar … Hakkı ve …, mirasbırakan …’ın mirasçıdan mal kaçırmak amacıyla 321, 495, 496, 194 ada 13, 471 parsel sayılı taşınmazları satış ve hibe ile davalılara temlik ettiğini, yine mirasbırakanın 23.02.2006 tarihli vasiyetnameyi tanzim ederek kendilerini miras hakkından yoksun bıraktığını, vasiyetnamenin kızı Ümmügülsüm’ün baskı ve telkinleri ile düzenlendiğini, iradesinin fesada uğratıldığını ileri sürerek tapu kayıtlarının iptali ile miras payları oranında adlarına tesciline, olmadığı taktirde bedellerinin faizi ile birlikte tahsiline, vasiyetname ile davalılara yapılan kazandırmaların iptali ile miras payları oranında adlarına tesciline, tüm gayrimenkul, menkul ve ticari işletmelerin gelir ve iratlarının tasarruf tarihinden dava tarihine kadar faiziyle tahsiline, olmadığı taktirde tenkisine karar verilmesini istemişlerdir.
Davalı …, vasiyetnamenin resmi şekle uygun olarak tanzim edildiğini, mirasbırakan annesinin fiil ehliyetini haiz olduğunu, saklı payın ihlal edilmediğini, mirasbırakanın oğullarına da devirler yaptığını, Gerişburnu’daki akaryakıt istasyonunun eşi Adnan tarafından murise ait işletmelerin borcu ödendiği için kendisine devredildiğini, 471 sayılı parseldeki payın ise tapu kaydındaki yanlış yazılımı düzeltmek için annesinin isteğiyle temlik edildiğini, diğer 321 ve 330 sayılı parsellerin ise mirasbırakanın satış ihtiyacı
nedeniyle devirlerinin yapıldığını, mal kaçırma amacının bulunmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur.
Davalı …, davacı …’ın vasiyetnamenin iptali için açtığı davayı kabul ettiğini, 23.02.2006 tarihli vasiyetnamenin tanzimi tarihinde murisin fiil ehliyetini haiz olmadığını, diğer mirasçı davalılar lehine yapılan temliklerin ise mirasçıdan mal kaçırma amaçlı olup iptalinin gerektiğini beyan etmiştir.
Davalı Uysallar Turizm San. Tic. A.Ş.; dava konusu taşınmazı ticari gelenekler doğrultusunda satın aldıklarını, muvazaanın söz konusu olmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur.
Davalılar Sevinç ve … Hakkı; mirasbırakanın 23.02.2006 tarihli vasiyetnameyi tanzimi tarihinde fiil ehliyetini haiz olmadığını, murisin bir kısım taşınmaz temliklerini kızı Ümmügülsüm’ün baskı ve telkinleri ile mal kaçırmak için yaptığını, 495 ve 496 sayılı parsellerin devirlerinin ise murisin isteği ile bedelsiz yapıldığını, davalı …’nın muvazaanın tarafı olmadığını, davalı …’e yapılan taşınmazların ve araçların devrinin ise muvazaalı olmadığını, bedellerinin ödendiğini belirterek davanın reddini savunmuşlardır.
Diğer davalılar … ve … ise davaya cevap vermemiş, duruşmalara da katılmamışlardır.
Mahkemece, asıl ve birleştirilen 2007/543 E. ve 2007/399 E. sayılı davaların kısmen kabulüne, birleştirilen 2007/448 E. sayılı davanın ise reddine ilişkin olarak verilen karar Dairece; “…Yukarıda açıklanan olgular ile, mirasbırakan …’ın 23.02.2006 tarihli vasiyetnameyi tanzim ettiği tarihte fiil ehliyetini haiz olmadığının Adli Tıp Kurumu Raporu ile belirlenerek ve 471 sayılı parseli temlik ettiği tarihte de fiil ehliyetinin bulunmadığının kabulü ile asıl davanın ve birleşen … 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2007/543 esas sayılı dosyasındaki davanın vasiyetnamenin iptali ve 471 sayılı parselin iptal ve tescil istekleri bakımından ve birleşen … 3. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2007/399 esas sayılı dosyasındaki davanın da vasiyetnamenin iptali isteği bakımından kabulüne karar verilmesi, öte yandan, muris …’in oğlu …’a çekişme konusu 194 ada 13 parsel sayılı taşınmazı temlikinin mirasçıdan mal kaçırma amaçlı ve muvazaalı olmadığı, anılan 194 ada 13 parselin devrinin bedeli karşılığı yapıldığı belirlenerek birleşen … 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2007/448 esas sayılı dosyasındaki davanın reddine ve asıl davada davacıların yargılama sırasında … plaka sayılı araca yönelik davalarından feragat ettikleri gözetilerek bu araç bakımından da asıl davanın reddine karar verilmiş olması doğrudur. Davacılar ve davalıların bu yönlere ilişkin temyiz itirazları yerinde değildir. Reddine….Somut olayda, muris …’ın …’nin zenginlerinden olup, satış ihtiyacının bulunmadığı, satış bedelleri ile gerçek bedeller arasında fahiş fark olduğu, davalıların savunması ve tanık beyanları ile taşınmazların temliklerinin bedelsiz olduğu, murisin tüm mirasçıları arasında hak dengesini gözetir, kabul edilebilir bir paylaştırma yapma iradesi ile hareket ettiğinden de söz edilemeyeceği açıktır. Öyleyse, yukarıda açıklanan ilkeler ve olgular birlikte değerlendirildiğinde muris …’ın çekişme konusu 495, 496, 321 ve 330 parsel sayılı taşınmazları davalılara temlikinin mirasçıdan mal kaçırma amaçlı ve muvazaalı olduğu, ara maliklerin ve son kayıt maliki davalıların muvazaayı bilen ve bilmesi gereken kişiler konumunda bulundukları sonucuna varılmaktadır…O hâlde, dava konusu… ve … plakalı sayılı araçların davalı …’e devri iddiası bakımından muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ve tescil isteğinde bulunulması mümkün değildir…Hâl böyle olunca; dava konusu 600 ve 8 parsel sayılı taşınmazların imar uygulaması sonucu oluşan çap (tapu) kayıtlarının merciinden getirtilerek son durum mülkiyet bilgileri tespit edildikten sonra çekişmeli 600, 8 (bu parsellerin imar parselleri bakımından tespit edilecek duruma göre) ve 495, 496, 321, 330 parsel sayılı taşınmazlar bakımından temliklerin mirasçıdan mal kaçırma amaçlı ve muvazaalı olduğu gözetilerek asıl ve birleşen … 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2007/543 esas sayılı davalarının iptal ve tescil isteği bakımından kabulüne, öte yandan… ve … plaka sayılı araçlar bakımından araç satış sözleşmelerinin temini ile muristen davalı …’e temlik edilip edilmediği belirlendikten sonra BK’nın 18. maddesi (TBK’nın 19. maddesi) kapsamında değerlendirme yapılıp sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme ile yazılı olduğu üzere hüküm tesisi isabetsizdir. Kabule göre de, davalıların kendilerine temlik edilen taşınmazların değeri ve dava konusu edilen miras payına göre harç ve vekalet ücretinden ayrı ayrı sorumlu tutulmaları yerine tüm taşınmazlar bakımından müteselsilen sorumlu tutulmaları da doğru değildir….” gerekçesiyle bozulmuş, bozma ilamına uyularak yapılan yargılama neticesinde mahkemece, asıl ve birleştirilen 2007/543 E. ve 2007/399 E. sayılı davaların kısmen kabulüne, birleştirilen 2007/543 E. sayılı davanın ise reddine karar verilmiştir.
Karar, asıl davada davalı/birleştirilen davada davacılar … v.d. vekili tarafından duruşma istekli, birleştirilen davada davalılar …v.d. vekili, davalı Uysallar Petrol A.Ş vekili tarafından duruşma istekli, davalı … ve davalı … tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla; duruşma günü olarak saptanan 27.05.2021 Perşembe günü için yapılan tebligat üzerine temyiz eden
birleştirilen davada davalılar …v.d vekili Avukat …, diğer temyiz eden davalılar … v.d. vekili Avukat … …. davalı … Uysallar Petrol vekili Avukat …, davalı … vekili Avukat … geldiler, davetiye tebliğine rağmen diğer temyiz eden davalı … ve diğerleri gelmedi, yokluklarında duruşmaya başlandı, süresinde verildiği ve kayıt olunduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra gelen vekillerin sözlü açıklamaları dinlendi, duruşmanın bittiği bildirildi, iş karara bırakıldı. Bilahare Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü.
-KARAR-
Asıl dava, ehliyetsizlik hukuksal nedenine dayalı vasiyetnamenin iptali, olmadığı taktirde tenkis, muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı tapu ve trafik kayıtlarının iptali ve tescil, olmadığı taktirde bedel, bu da olmadığı taktirde tenkis isteklerine; birleştirilen davalar aynı nedenlerle vasiyetnamenin iptali, tapu kayıtlarının iptali ve tescil, olmadığı taktirde bedel, mahrum kalınan kâr bedelinin tahsili, olmadığı taktirde tenkis isteklerine ilişkindir.
Hemen belirtilmelidir ki, hükmüne uyulan bozma ilamında gösterildiği şekilde işlem yapılarak ve özellikle birleştirilen 2007/543 E. sayılı davada dava konusu 495 ve 496 parsel sayılı taşınmazlar bakımından önceki kararı temyiz edenlerin sıfatına göre usuli kazanılmış hak ilkesi gözetilerek ve birleştirilen 2007/399 E. sayılı davada ise yargılama giderlerinden davada haksız çıkan davalı …’un sorumlu tutulması gerektiği gözetilerek asıl ve birleştirilen davalarda yazılı şekilde karar verilmiş olmasında kural olarak bir isabetsizlik bulunmamaktadır. Asıl davada davalı/birleştirilen davada davacılar … v.d. vekilinin ve davalı …’ın temyiz itirazları yerinde görülmediğinden reddine.
Asıl ve birleştirilen 2007/543 E. sayılı dosyada davalı Uysallar Petrol A.Ş vekilinin yargılama giderleri ve vekalet ücretine hasren temyiz itirazlarına gelince;
Asıl davada davalı şirket yönünden dava reddedildiği halde yargılama giderlerinden anılan davalının sorumlu tutulması doğru olmadığı gibi; birleştirilen 2007/543 E. sayılı davada ise mahkemece 08.01.2014 tarihli ilk kararda davalı şirket lehine 37.000-TL vekalet ücretine hükmedilmiş olup, bu karar davacılar tarafından temyiz edilmediğine göre, vekalet ücreti hususunda davalı lehine usuli kazanılmış hak oluştuğu gözetilmeksizin bozma sonrası 20.808,75-TL eksik vekalet ücretine hükmedilmiş olması da doğru değildir.
Asıl davada davalı …’ün yargılama giderleri ve vekalet ücretine hasren temyiz itirazına gelince;
Asıl davada davacılar … vekili 10.09.2018 tarihli dilekçesinde, asıl dava yönünden kabul kapsamına alınan 330, 321 ve 471 parseller yönündün yargılama gideri ve vekalet ücreti istemediğini bildirdiği halde mahkemece bu husus göz ardı edilerek davalı … aleyhine yargılama gideri ve vekalet ücretine hükmedilmesi doğru değildir.
Birleştirilen davada davalılar …v.d. vekilinin vekalet ücretine hasren temyiz itirazlarına gelince;
Birleştirilen 2007/543 E. sayılı dosyada çekişmeli 194 ada 13 parsel sayılı taşınmaz yönünden davalılar … hakkında açılan dava reddedildiğine göre, anılan taşınmazın dava tarihi itibariyle keşfen belirlenen değeri 670.000-TL üzerinden anılan davalıların miras paylarına (2/6) isabet eden ve harcı tamamlanan 223.333,33 TL üzerinden kendilerini vekille temsil ettiren davalılar … ve … yararına nisbi vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken, vekalet ücretine hükmedilmemiş olması doğru değildir.
Ne var ki, anılan bu hususlar yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden;
Hükmün 13. bendinde yer alan “…222,80 TL’sinin davalı …’dan…” ibaresinin hüküm yerinden çıkarılmasına,
Hükmün 14. bendinde yer alan “Vasiyetnamenin iptali yönünden davacılar kendilerini vekil ile temsil ettirdiklerinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T uyarınca 2.725,00 TL vekalet ürcetinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacılara verilmesine,” cümlesinin hükümden çıkarılarak, yerine, “14-Vasiyetnamenin iptali davası yönünden davacılar kendilerini vekille temsil ettirdiklerinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T uyarınca hesaplanan 2.725,00 TL vekalet ücretinin davalılar …, … ve …’dan alınarak davacılara verilmesine,” cümlesinin yazılmasına,
Hükmün 15.bendinde yer alan “…2.725,00 TL vekalet ücretinin davalı …’dan…” ibaresinin hüküm yerinden çıkarılmasına,
Hükmün 25.bendinde yer alan “20.808,75 TL” ibaresinin hükümden çıkarılarak, yerine “37.000,00-TL” ibaresinin yazılmasına,
Hükme 29. bent eklenerek; “29- Birleştirilen 2007/543 Esas sayılı davada davalılar … ve … kendilerini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihi itibariyle yürürlükte bulunan AAÜT gereğince hesaplanan 19.349,99-TL nispi vekalet ücretinin davacılar … ve …’dan alınarak davalılar … ve …’e verilmesine” cümlesinin yazılmasına, birleştirilen davada davalılar …’ın, davalı Uysallar Petrol A.Ş’nin ve davalı …’ün temyiz itirazlarının kabulü ile 6100 sayılı HMK’nin geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK’nun 438/7. maddesi hükmün bu şekliyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 24.11.2020 tarihinde yürürlüğe giren Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince gelen temyiz eden taraflar vekilleri için 3.050.00.’şer -TL. duruşma vekâlet ücretinin karşılıklı olarak alınıp verilmesine, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 27/05/2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.