Tokat’ta İş Mahkemeleri ve İşçi Hakları Davaları konusunda uzman kadromuz ile sizlere profesyonel hizmetler sunuyoruz.

Türkiye’de iş hayatı, hem çalışan hem de işveren açısından belirli yasal kurallar çerçevesinde yürütülür. Bu kuralların temel amacı, işçi ve işveren arasındaki dengeyi sağlamak, hak ihlallerini önlemek ve adaletli bir çalışma düzeni oluşturmaktır. Ancak uygulamada, her zaman bu denge korunamayabilir. Çalışanlar kimi zaman haksız yere işten çıkarılabilir, fazla mesai ücretlerini alamayabilir veya sigortasız çalıştırılabilir. İşte bu noktada iş mahkemeleri, işçilerin haklarını arayabilecekleri en önemli yargı organıdır.

İş mahkemeleri ve işçi hakları davaları, hem bireysel hem de toplu iş uyuşmazlıklarında adaletin sağlanması için büyük bir önem taşır. Bu yazıda, iş mahkemelerinin görevlerini, işçi hakları davalarının işleyişini, dava türlerini ve sürecin nasıl ilerlediğini tüm ayrıntılarıyla ele alacağız.

İş Mahkemeleri Nedir?

İş mahkemeleri, işçi ve işveren arasında doğan hukuki uyuşmazlıkları çözmekle görevli özel mahkemelerdir. Türkiye’de bu mahkemeler, 5521 sayılı İş Mahkemeleri Kanunu uyarınca faaliyet gösterir.

İş mahkemelerinin amacı, genel mahkemelere göre daha hızlı, uzmanlaşmış ve pratik çözümler sunmaktır. Çünkü iş ilişkileri dinamik bir yapıya sahiptir ve zamanında çözülemeyen uyuşmazlıklar hem işçinin hem de işverenin mağduriyetine neden olabilir.

İş Mahkemelerinin Görev Alanı

İş mahkemeleri aşağıdaki konularda açılan davalara bakar:

Haksız veya geçersiz işten çıkarma davaları,

Kıdem ve ihbar tazminatı talepleri,

Fazla mesai, yıllık izin, hafta tatili, ulusal bayram ve genel tatil ücretleri,

Sigorta primlerinin eksik veya yatırılmaması,

İş kazaları ve meslek hastalıkları nedeniyle tazminat davaları,

Sendikal haklara ilişkin uyuşmazlıklar,

Mobbing ve psikolojik baskıya dayalı manevi tazminat davaları.

Bu davalarda mahkeme, hem 4857 sayılı İş Kanunu’nu hem de 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu’nu dikkate alarak karar verir.

İş Mahkemelerine Kimler Başvurabilir?

İş mahkemelerine genellikle işçiler, işverenler, sendikalar veya sigortalılar başvurabilir. Ancak uygulamada en çok davayı açan taraf işçilerdir. Çünkü işçi, ekonomik olarak daha zayıf konumdadır ve hak ihlalleri karşısında korunmaya muhtaçtır.

Bir işçi;

Haksız fesih,

Ödenmeyen maaş,

Sigortasız çalışma,

Mobbing,

Tazminat alacağı,

İş kazası mağduriyeti

gibi durumlarda doğrudan iş mahkemesine başvurabilir. Ancak 2018 yılında yapılan yasal değişiklikle, artık dava açmadan önce zorunlu arabuluculuk süreci getirilmiştir.

Zorunlu Arabuluculuk Süreci

İş mahkemesine başvurmadan önce, tarafların uyuşmazlığı arabuluculuk yoluyla çözmeye çalışması zorunludur. Arabuluculuk, yargıya gitmeden önce tarafların uzlaşmasını sağlayan hızlı ve etkili bir alternatiftir.

Arabuluculuk Süreci Nasıl İşler?

İşçi veya işveren, adliyedeki arabuluculuk bürosuna başvurarak süreci başlatır.

Arabulucu, taraflarla iletişime geçer ve belirlenen bir tarihte toplantı yapılır.

Taraflar uzlaşırsa, bu anlaşma mahkeme kararı niteliğinde olur.

Eğer taraflar uzlaşamazsa, arabuluculuk son tutanağı düzenlenir ve işçi artık iş mahkemesine dava açabilir.

Arabuluculuk süreci genellikle 3 hafta içinde tamamlanır ve en fazla 1 hafta uzatılabilir. Bu sistem, yargının yükünü azaltmak ve tarafların daha kısa sürede çözüm bulmasını sağlamak amacıyla uygulanır.

İşçi Hakları Davalarının İşleyişi

İş mahkemelerine başvuru süreci belirli aşamalardan oluşur. İşçi hakları davaları, genellikle alacak veya tazminat taleplerine dayanır. Bu süreçte hem delil hem de zaman yönetimi oldukça önemlidir.

1. Dava Dilekçesinin Hazırlanması

Dava süreci, işçinin veya vekilinin mahkemeye sunduğu dilekçeyle başlar. Dilekçede şu bilgiler yer almalıdır:

Tarafların kimlik bilgileri,

Çalışma süresi,

İşten ayrılma nedeni,

Talep edilen haklar (örneğin kıdem tazminatı, fazla mesai ücreti vb.),

Dayanılan kanun maddeleri ve deliller.

Dava, işçinin çalıştığı yerin bulunduğu veya işverenin ikamet ettiği yerdeki iş mahkemesinde açılır.

2. Delil Sunumu

İşçi hakları davalarında ispat yükü çoğunlukla işçidedir. Ancak bazı durumlarda işverenin belgeleri sunma yükümlülüğü vardır.
Mahkemeye sunulabilecek deliller şunlardır:

Bordrolar,

Sözleşmeler,

Tanık beyanları,

SGK dökümleri,

Mesaj veya e-posta yazışmaları,

Kamera kayıtları.

İşçi, fazla mesai yaptığını veya sigortasız çalıştığını tanık beyanıyla da kanıtlayabilir. Mahkeme, tanık ifadelerini değerlendirerek karar verir.

3. Bilirkişi İncelemesi

Çoğu işçi davasında, alacak miktarının doğru hesaplanması için bilirkişi incelemesi yapılır.
Bilirkişi, işçinin maaş bordrolarını, çalışma süresini, fazla mesai kayıtlarını ve iş sözleşmesini inceleyerek rapor hazırlar. Bu rapor, hâkimin kararında önemli rol oynar.

4. Duruşma ve Karar Süreci

Mahkeme, tarafları dinledikten ve delilleri inceledikten sonra kararını verir.
Eğer işçi haklı bulunursa, mahkeme işverenin ödemesi gereken tazminat ve alacak miktarını belirler.
Karar genellikle ilamlı icra yolu ile işverenden tahsil edilir.

En Sık Görülen İşçi Hakları Davaları

İş mahkemelerinde açılan davalar arasında bazı türler oldukça yaygındır. Bu davalar, işçinin temel haklarının ihlali durumunda açılır.

1. Kıdem ve İhbar Tazminatı Davası

İşçi, işveren tarafından haksız yere işten çıkarıldığında veya kendi haklı nedenle işten ayrıldığında kıdem tazminatına hak kazanır.
İhbar tazminatı ise, iş sözleşmesinin bildirim süresi verilmeden feshedilmesi durumunda gündeme gelir.

Mahkeme, iş sözleşmesinin feshinin haklı olup olmadığını inceler. Eğer işveren haksızsa, tazminat ödemesine karar verilir.

2. Fazla Mesai Ücreti Davası

İş Kanunu’na göre haftalık çalışma süresi 45 saattir. Bu sürenin üzerindeki her saat fazla mesai sayılır.
Eğer işveren bu mesai ücretini ödememişse, işçi geriye dönük 5 yıla kadar fazla mesai ücretini talep edebilir.

3. Sigortasız Çalışma Davaları

Sigortasız çalıştırılan işçiler, SGK’ya ve iş mahkemesine başvurarak hizmet tespiti davası açabilir.
Mahkeme, tanık beyanları ve delillerle işçinin sigortasız çalıştığını ispatlarsa, SGK’ya geriye dönük primlerin yatırılmasına karar verir.

4. İş Kazası ve Meslek Hastalığı Davaları

İş kazası geçiren işçi, hem işverene hem de SGK’ya karşı tazminat davası açabilir.
Bu tür davalarda, işverenin gerekli güvenlik önlemlerini alıp almadığı incelenir.
Eğer işveren kusurlu bulunursa, işçiye maddi ve manevi tazminat ödemekle yükümlü olur.

5. Mobbing ve Manevi Tazminat Davaları

Psikolojik baskı, hakaret, dışlama veya sistematik aşağılamaya maruz kalan işçiler, mobbing nedeniyle dava açabilir.
Yargıtay kararlarına göre, mobbing insan onurunu zedeleyen bir davranıştır ve mağdur işçiye manevi tazminat hakkı doğurur.

İşçi Hakları Davalarında Süreler ve Zaman Aşımı

İş mahkemelerinde her dava türü için farklı zaman aşımı süreleri vardır:

Kıdem ve ihbar tazminatı: 5 yıl

Fazla mesai, yıllık izin ve ücret alacakları: 5 yıl

İş kazası ve tazminat davaları: 10 yıl

Hizmet tespiti davaları: 5 yıl

Bu süreler, işten ayrılma tarihinden itibaren işlemeye başlar. Süresi geçen talepler zaman aşımına uğrar ve dava açılamaz.

İş Mahkemesi Kararlarına İtiraz Edilebilir mi?

Evet. Taraflardan biri mahkeme kararına katılmıyorsa, bölge adliye mahkemesine (istinaf mahkemesi) başvurarak karara itiraz edebilir.
İstinaf başvurusu genellikle 2 hafta içinde yapılmalıdır.
İstinaf kararı sonrası hâlâ uyuşmazlık varsa, taraflar Yargıtay’a temyiz başvurusunda bulunabilir.

İşçi Davalarında Avukat Tutmak Zorunlu mu?

Hukuken iş mahkemesinde avukatla temsil zorunluluğu yoktur. Ancak iş hukuku, özel bilgi ve deneyim gerektiren bir alandır.
Bu nedenle bir iş hukuku avukatıyla çalışmak, hem delillerin doğru sunulmasını hem de hak kaybının önlenmesini sağlar.
Ayrıca bazı durumlarda işçi, dava sonunda karşı tarafın vekalet ücretini de talep edebilir.

İş Mahkemeleri Ne Kadar Sürede Sonuçlanır?

Bir işçi davasının sonuçlanma süresi, dosyanın içeriğine ve yoğunluğa göre değişir.
Genel olarak:

Arabuluculuk süreci: 3-4 hafta

Mahkeme süreci: 6 ay ile 1,5 yıl arasında değişebilir.

İş kazası veya tazminat davaları ise bilirkişi raporları nedeniyle daha uzun sürebilir.

İş Mahkemeleri İşçinin Güvencesidir

İş mahkemeleri, Türkiye’de çalışanların haklarını koruyan en önemli yargı mekanizmalarından biridir.
İşten haksız çıkarılma, maaşların ödenmemesi, sigortasız çalışma ya da mobbing gibi durumlarda işçi, yasal yollarla hakkını arayabilir.

Adil bir yargılama süreci ve uzman bilirkişi incelemesiyle, iş mahkemeleri hem işçinin hem de işverenin adaletli şekilde yargılanmasını sağlar.

Unutulmamalıdır ki, her çalışan emeğinin karşılığını alma hakkına sahiptir.
Bu nedenle haksızlığa uğrayan işçiler, zaman kaybetmeden arabulucuya veya iş mahkemesine başvurarak yasal haklarını korumalıdır.

İşçi Hakları Davalarının İşleyişi

İşçi hakları davalarının işleyişi, hukuki düzenin en hassas konularından biridir. Çünkü burada yalnızca ekonomik çıkarlar değil, insan onuru, emeğin değeri ve adaletin tesisi söz konusudur.

Dava süreci; arabuluculuk, dilekçe, delil toplama, bilirkişi incelemesi ve karar aşamalarından oluşur.
Her aşamada doğru bilgi ve zamanlama, işçinin hakkını alabilmesi için kritik öneme sahiptir.

Bu nedenle işçiler, dava sürecinde uzman desteği almalı, delillerini dikkatli bir şekilde toplamalı ve yasal süreleri kaçırmamalıdır.
Çünkü iş mahkemeleri, yalnızca yasal metinlerle değil, gerçek adalet duygusuyla da hareket eden kurumlardır.

Emeğin değerini koruyan, adaletin zamanında tecelli ettiği her dava; hem bireysel hem de toplumsal barışın teminatıdır.